Sıkça Sorulan Sorular

+90 544 112 14 14 numaramızdan bizlere ulaşarak randevunuzu oluşturabilirsiniz.

Ortodonti (diş teli) tedavisi her yaştaki bireylerin çene, ağız ve diş yapısı ile ilgili tüm bozuklukların bir arada değerlendirildiği bilim dalıdır. Düzgün ve sağlıklı bir ağız ve diş yapısı kazandırmak için yapılan müdahalelerin tamamını kapsar.

Ortodontik tedavi olarak da bilinen dişlere takılan teller ile eğri dişlerin düzeltilmesi, son yıllara kadar daha çok çocuklar ve genç bireyler tarafından tercih ediliyordu. Tel tedavisinin belli bir yaşı olduğu, dolayısıyla ortodontik tedavinin geç dönemde yapılmasının pek de mümkün olmadığı genel bir kanıydı.

Sosyal hayatta, özellikle de sosyal medyada gülümsemenin vazgeçilmez hale gelmesi, selfie modasının 7’den 70’e yaygınlaşması ile ortodontiye olan talebin arttığı da görülmektedir.

Bu doğrultuda günümüz koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda diş teli tedavisine bir yaş sınırı koymak doğru olmamakla birlikte, diş hekiminizin tavsiyeleri ile tedavi yaptırmanız en sağlıklısı olacaktır.

👉20’lik dişler olarak bilinen aslında 3. büyük azı dişi olan dişler; bazı durumlarda kişiler için sağlık problemlerine neden olabilir.

👉20 yaş dişleri ne zaman çekilmeli endişesi genellikle 20’lik dişlerin ağrıması ile aklımıza gelmektedir. Çenenin arka tarafında basınç, çeneyi açma ve kapama sırasında bir ağrı ve zorlanma hissiyatı oluşuyorsa bir diş hekimine görünmekte yarar vardır. Yapılacak görüntüleme sonrasında 20’lik dişlerin doğru pozisyonda sürüp sürmediği belirlenerek 20’lik diş çekimi için karar verilecektir.

👉20 yaş dişleri genel olarak dişlerde ağrı ve diş eti hastalıkları oluşması durumunda çekilmektedir. Mümkün olduğunca erken yaşlarda çekilmesi önerilen 20 yaş dişleri, ileri yaşlarda çene kemiğinin esnekliğini kaybetmesiyle birlikte çeşitli şikayetlere neden olabilir. 20 yaş dişleri çekilmeli mi endişesini taşıyanlar için şu belirtilerin gözlemlenmesi halinde diş hekimine başvurmalarını söyleyebiliriz:

✔ Çürük: 20 yaş dişlerinde ve komşu dişlerde çürük görülmesi halinde çekilmesi gerekir.
✔ Diş eti enfeksiyonu: 20’lik dişler enfeksiyona neden olduğu durumlarda çekilmelidir. Ağız kokusu, ağrı, yüzde şişme ve ağız açıklığında azalma görüldüğünde doktora gidilmelidir.
✔ Ağrı ve basınç: 20’lik diş çekimi, 20 yaş dişlerin komşu dişlerinde basınç ve ağrı görülmesi durumunda da gerekli olacaktır.
✔ Ortodonti: Ortodonti tedavisi yapılacak kişiler için de diş konumlarına göre 20’lik diş çekimi gerekebilir. Bazı gömülü diş durumlarında ise 20’lik diş ameliyatı yapılması uygundur.
✔ Protez: Total protez kullanan hastalarda gömük 20 yaş dişlerinin sürmesi halinde protezlerde uyumsuzluk olmaması için 20’lik dişler çekilebilir.
✔ Kist oluşumu: 20’lik diş çekimi 20 yaş dişinin çevresindeki yumuşak dokuda kist oluşması halinde kemiğin ve komşu dokuların korunması için 20’lik dişlerin çekilmesi gerekir.

Ayrıca 20 yaş dişlerinin köklere yaptığı baskı sonucu kök problemleri yaratması ve ortodonti tedavisi sonrasında nüks durumunun engellenmesi için 20 yaş dişlerinin çekilmesi gerekir.

Diş hassasiyeti sıcak veya soğuk yiyecekler tüketildiğinde ortaya çıkan sızı şeklindeki ağrılarla kendini belli etmektedir. Ağrıya neden olan ve kişinin yiyip içtiklerinden aldığı zevki azaltan diş hassasiyetleri; çürük dişler, diş eti çekilmesi, asitli yiyecek-içecek tüketimine bağlı diş aşınmaları, diş sıkma alışkanlığı, sert fırçalamaya bağlı diş aşınmaları veya diş tedavisi sonrası görülebilmektedir.

Diş hassasiyetinin önüne geçebilmek için;
• Diş fırçalarken yumuşak diş fırçaları kullanmalı ve dişleri yumuşak hareketlerle fırçalamalısınız.
• Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayarak ağız içi temizliğini sağlayabilirsiniz.
• Ağız gargarası kullanımını alışkanlık haline getirilmeli,
• Tüketilen gıdalara dikkat ederek asitli içeceklerden uzak durmalı,
• Asitli içecek tüketimi sonrası ağızdaki asit dengesinin sağlanması için bol su içmeli ve dişlerin aşınmaması için ilk yarım saat diş fırçalama yapılmalı,
• Etkin ve düzenli fırçalama ile diş taşı oluşumu engellenerek diş eti çekilmesi de önlenmelidir.

Hamilelik sırasında bebeğin organ gelişim evresi olan ilk üç ayda etkili diş tedavisinden kaçınılmalıdır. Tedaviler ikinci üç aya ertelenmelidir, diş tedavileri için en uygun dönem bu dönemdir (Yani gebeliğin 4. 5. ve 6. ayları). Gebeliğin son üç ayı da ilk üç ay gibi hassas bir dönemdir ve acil olmayan diş tedavileri doğum sonrasına bırakılmalıdır.

Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini diş tedavisinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği bilinmelidir.